5 Ağustos 2007 Pazar

KUBİLAY VE MARKOPOLO (Seyahatından Derlemeler)

Haçlılar, seferleri sonunda Avrupalı aydınlar, Asya’da kuvvetli ve çok medeni Türk hükümetleri ve hükümdarları bulunduğunu Avrupalılara anlatmıştı.Diğer taraftan II.Attila istilasına uğramamak ve diğer taraftan “Volga” nehirinden uzak şark hudutlarına kadar sokularak Türk hakanlarıyla münasebet kurmak böylece zenginliklerinden faydalanmak ve papaların, şarka büyük alaka göstermeleriydi.

Ms.1245 yılında papa 4.İason, tarafından kiliseye mensup Karpini adlı birsi Cengiz’e gönderilmişti. Karpini sonuçta Türk başkentine vardı isede, Cengiz Hanın ölümü sebebiyle ancak halifesiyle görüştü. Sonra 1247 yılında Roma’ya döndü.

Asya’nın en kuvvetli hakanlarını hırıstıyanlığa ısındırmak için aslen Belçikalı olup Roma’ya yerleşmiş “Giyyan dö Rübrülüs” adlı bir zatı Türkistan ın Karakum şehrine gönderdi. Bu Belçikalı zat hükümdar Menkü Hana kendini sevdirdi. Dönüşte Karakum’dan bahsederken orada Alman ve Fransız esirler gördüm. Türklerden iyi muamele gördüklerini ve hallerinden memnun olduklarını ve ordunun harp malzemesini imal ettiklerini ayrıca yevmiye aldıklarını ayrıca çok itibar gördüklerini bana anlattılar.Böylece bu iki şahısın seyehat memnuniyetleri Venedik’te başkalarınıda seyahata teşvik etti.

Venedikli iki seyyah, Çin imparatoru bulunan meşhur Türk hakanı Kubilay’ın yanına gitmeye mecbur oldular. Kubilay Hun başkenti Pek’in olmakla beraber,Moğolistan ve Çin hududuna yakın bir mahallede oturmakta idi. Kubilay iki Venedikli şahıstan Avrupa hakkında bilgi aldı yani Papalık ile hırıstiyanlık ve krallık hakkında bilgilendi. Ve seyyahlara çok iltifat etti.

Kubilay Papa 4.Kloman’a yazdığı mektupta şu noktalara dikkat etti.Türk lisanıyla bu iki seyyaha mektup yazdı ve yanlarına Çağatay adında genç bir prenside Avrupa’ya gönderdi. Maksadı bunlardan ileride milyonlarca insanlara hükümdarlık etmek.

Kubilay; Bana hırıstiyanlığı öğretecek yüz bilgin gönder sebep ülkemde putperestlikle uğraşmaya karar verdim. Bilginlerin milliyeti önemli değil onlar ülkene geldikleri an kardeşim olacaklardır. Hakan hediye olarak papaya Hz. İsa’nın lambasından alınmış zeytinyağı gönderdi. Ülkelerine dönen iki seyyah papalarının öldüklerini öğrendiler. 17 yaşındaki “Markopolo”ya veliahd ilan ettiğini öğrendiler.Sonunda Markopolo’yı heyet olup ms.1265 de Pekin’e getirdiler. Üç gün istirahattan sonra 84 yaşındaki Kubilay Hanın yanına çıkardılar. Markopolo, Kubilay Hanın zekasına hayran kaldığını yazmış.

Coğrafi Keşifleri ve Dünya Haritasının Çizilmesi

Genç Venedikli Polo’yu Kubilay Han kendine adeta evlat edindi. Evladım dedi bilinmeyen yerlerin haritalarını çizz. Her türlü yardıma hazırım dedi. Hindistan,Seylan, Malabar,Koçisin taraflarına git istiyorum. Ama serbestsin dedi. Kısaca Marco kabul etti. Evvela doğuya hareketle Sarı ırmak ve bir çok Çin şehri hakkında coğrafi bilgi aldı.Sonra Tibet’e gitti. Sonra Asya’nın çok kentlerini gezdi.Sonunda Venediklinin cevvaliyeti ile Türkün kudreti birleşince 700 ton ağırlığında 14 gemi hazırlandı. Kubilay Han sefere heyetine, Türk, Moğol, Mançurya ve çeşitli Çin dillerini bilen bir çok bilgin yoldaş verdi.İran prenslerinden birisine zevce olarak kendi öz kzınıda donanma ile beraber yola çıkardı.Kızını bu şekilde kraliçeliğe hazırlamış oldu. Polo 14 parça yelkenli gemi ile önce Çin sahillerinden ayrıldıktan sonra Japonya’ya fakat japon içlerine giremedi. Ama memleket hakkında bilgi topladı Buradan sonra Saygon ve Cava adalarına gezerek çizmeye memur olarak Dünya haritası için her türlü tetkikat yaptı. Cava’dan sonra Sumatra tarafından gelerek Nikobar ve Seylan adalarına yanaştı. Türk keşif donanması Malabar sahillerini takiben Umman denizine doğru açıldıktan sonra Sokotra adasına uğrıyarak oradanda Madagaskar’a geçmişti. Bu suretle Avrupalılarca bilinmeyen Asya ve Avustralya denizi ihtimamla yani titizlikle çizilerek Kubilay’ın istediği gibi bir Dünya haritası ortaya çıktı.

Markopolo, hatıratında Madagaskar halkını öğmektedir. Arkasından Zengibar ve diğer Afrika sahillerini takiben Habeşistan’a gelmiş ve orada bir müddet gemilerin tamiri ile uğraşmış. Mürettebat dinlendikten sonra sefer heyeti karşı tarafa geçerek Yemen ve Hazramut bölgelerinde coğrafi keşiflerde bulunmuştur.Marko Umman denizini aşarak Basra körfezinde İran topraklarına yanaşılmıştır. Marko Polo Türk prensesini nişanlısına tevdi ettikten sonra donanmaya geri dön emrini vermiştir. Kendileri ise Kubilay’ın izniyle vatanlarına dönmüşlerdir.

Kaynak: Ülkü halkevi mecmuası,yıl1935 s.11

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder