23 Mayıs 2009 Cumartesi

ESKİ, ANTİK , ORTA ve YENİ ÇAĞ NOTLARI

Roma ordusunda paralı Hititli askerler bulunmakta ve Mabetlerde Kybele,Kybele diye tanrılarına dua ederlerdi.

Anadolu da ki kayalara kabartma olarak yontulmuş heykeller Hititlere aittir.

Hititlerde Ev Mimarisi. Evler bir veya iki odanın yan yana dizilişi ile yapılmıştır. Bu plan avlulu fakat organik değil. Duvar malzemesi tek kerpiçten, temel sokl taştan. Dam örtüsü ağaç kiriş, söğüt dalı veya kaba otlar en üstte çamur ve toprakla örtülüdür.

Neolitik Çağ da Ev ve yapı malzemesi, balçık yani toprağın suyla yuğrulmasıdır. Damın örtüsü için söğüt dalları, ağaç gövdeleri ve taş kullanılmış. Yine söğüt dallarından yapılı kulübelerde yaşamışlar.

Romada oturma ve yatma odaları mangallarla ısıtılırdı. Lambalarlada aydınlatılırdı.Tabii ki yağ yakılıp aydınlatılırdı.

                 

SİVİL MİMARİ

SELÇUKLU EVLERİ PLANI özellikle evler bir avlu içinde bir veya iki katlı, duvarlar kerpiç, dam örtüsü düz ve saz otu, toprak ve çamurdur.Mutfağı, samanlığı yani hayvan yem deposu denebilir. Birde ahır hayvan barınağı gibi birimler servis hacimleri avlunun kenarıydı.

Müslüman evleri çıkmaz sokakta. Bodrum katı yok. Zemin katta mutfak var. Evler duvar çeşmeleriyle organik bir yerleşim olüşturur.

Gayri Müslüm Evleri. kargir yapı, dış yüzeyi bezemeli, ön cepheleri sütun başlıklı, birde öncephe üçgen alınlıklı ve bitki ve hayvan resimleriyle süslüdür. Demir furuşlara oturan ahşap cumbalı yapı yerden yüksekte. Evler bodrumlu. Pencereler sokağa açılmış. Kapı ve pencere kanatları zemin katta, genelde metal, üst katlar ise ahşap stordur. Geometrik yapı düzeni gösterirler.

BRONZ ÇAĞI

Toros dağları gümüş ve kurşun yataklarıdır. MÖ.3.binde Asyada Tunç madeni keşfedildi.

ANADOLU da mö 3.binde çanak çömlek önce elde arkasından 2 dakikada bir seramik çark aletiyle yapılmaya başlandı. Bronz çağı 1500 yıl sürdü. Yine bronz çağında karasabanın uç demiri döğme teknikle yapılıyordu.

HİTİTLERde MÖ.14-13.yy da Hitit heykelciklerinden cam olana rastlanılmıştır.

ORTA ASYA da MÖ.I.binin sonunda çömlekçi çarkı kullanılıyordu.

CAM

MS.3.YY da Roma da camlar sade ve nakışsızdı. Doğu Roma da yani 15.yy da Akdeniz kıyısında cam yapılıyordu. Örneğin cam bilezik.

MS.5.YY da Batı Roma da pencere camı yapılmış.

FRİG ALFABESİ, şimdiki alfabeye yakın. Fenike alfabesine yakın. GORDİYON kazısında yazılı malzeme çıkmadı. Alfabe Yunanlıları etkilemiş olabilir.

PERSLER ÇİVİ YAZISINI Ön Asya ‘da kullanmış en son halkdır.

LİDYA DİLİ henüz çözülemedi.

LİKYA DİLİ de çözülemedi.

KİKLOP TARZI KALE DUVAR örme tekniği:  Birbirine geçmeli taş örgü yapısı Helenistik dönemdir. Duvar örgüsü genelde harçsızdır.Hellen dönemde ki kiklop örgüsü, kiklop işi Yun.T. Tarih öncesi devirlerde çok büyük taşlarla harçsız olarak yapılmış duvar örgüsü. Köşelerde iki delikli ve yığma deliğin içine kurşun dökülmüş köşeye konmuş ve taş bağlantılıdır. Kikylop tarzı duvar çokgen taşlardan yapılmış-kesme taştan duvarlar sıralaması sağlıksız. MÖ.4.yy duvarlar bazen bal peteği gibi izlenim verir, bazende çokgen ile dörtgen arasındadır. Bu örgü biçimi dış yüzden baklava formunu koruyarak  yüzeyinin kaba bir dış yüzey oluşturduğu baklava yüz, yüzeye yivlerle yada birbirine koşut ufak çizgilerle belirli belirsiz değiştirilir

18 Mayıs 2009 Pazartesi

SELÇUKLU DÖNEMİ ASLAN HEYKELİ: vücudun dörtte üçü, profildendir. Ön sol ayak arma şeklinde havadadır. Kuyruk “S” şeklinde sırtta kıvrım yapar. Ve kuyruk ucu ejder başıyla sonlanır. Gözler badem şeklinde dir.

TÜRK EVLERİ: Anadolu’da tek odalı megaron evlere denir. Yapı malzemesi: tuğla,ahşap,kalas taşıyıcı ve dolgu sistemli taş kırıntısıdır.

HORASAN HARCI: adını Horasan şehrinden alıp karışımı kum,kiremit tozu, sönmüş kireç,kömür cürufu su ile karıştırılıp harç yapılır.

KİREÇ HARCININ KEŞFİ: MÖ.3.YY da Helenli ustalar, Helen imp. döneminde keşfetmişler. Karışımı: volkanik kül, kireç ve su karışımıdır.

HİTİT EVLERİ: Düz damlı, duvar örgü malzemesi kerpiç , kerpiçler arası arası çamur harçla yapılmıştır. Birde taş duvar örgüde sandık biçimli blok taşlar harçsız üs üste konarak yapılır.
HİTİTLERDE BOĞA VE GEYİK HEYKELLERİ görülmektedir. Hatta Hitit tanrısı boğaya tapıyor.Yine Boğa yol göstericidir.

ANADOLU’DA Hatti ve Hititlerde Geyik semboldür., Orta Asya’da da boynuzlu Geyik semboldür.


HZ.NUH: MÖ.5500 yıl.da yaşamış. Tufan mö.5500 den önce olmuş.? Nuh’un gemisi buharla çalışan mekanik malzemeden yapılmış. Kayn: Kırmızı Çizgi Dergisi yıl.2005
ŞOK… MS.7.yy da Araplar diyorki Rumlarla savaşırsak Rum kadınlarına tecavüz ederiz.

ARKEOLOJİK BULGULARA GÖRE ,TEVRAT’ın Tekvin bölümünde İbrahim peygamber mö.2000 yılında ortaya çıktı . Bir başka görüş mö.2100.yılı dolaylarında doğduğunu “SirLeonard Walley 1935 yılında neşretiği eserinde yazmıştır. Babası üst düzey bir devlet yetkilisidir.Hz.İbrahim’in yasalarından BABİL kralı Hamurabi mö.1910 da yararlandı.Bu yasaları Fransız arkeolog ortaya çıkardı.
HZ. ADEM’İN BOYU:
Tanrı ,Adem’e üç arşın boy verdi ama,levihler (Tanrı takdirinin,olmuş ve olacak şeylerin yazılı olduğu levha) de, ruhlarda ne var, ne yoksa hepsini de ona gösterdi.Adları öğretti de ona, ta sona dek ne olacaksa önceden önce, hepsini öğretti. Not: Bir arşın 68cm.dir. Kayn: Mesnevi c.I-II. çev: A.Baki Gölpınarlı.

7 Mayıs 2009 Perşembe

ÇORUM MÜZESİNDE TEŞHİR OLUNAN MÖ.3.BİNE TARİHLENEN ANADOLU YERLİSİ

HATTİ’Lİ SOYLUNUN TEŞHİRİ:

İskelet mezarda yarı hoker biçimde sağ tarafına yan yatırılmış vaziyette defin edilmiş. Büyük ihtimal başı güneye bakmakta ve coğrafi yön olarak Filistin veya Hicaz olabilir.  Kabeyi  ilk defa bütün gelecek peygamberlere rehber olsun diye Hz. Adem’in inşa ettiği rivayet edilir.

İskelet döneminin insanından yani Hititlilerden uzuncadır. Başında altın halesi, kolunda altın bileziği bulunmaktadır. Mezar içinde daha önemlisi Hitit Güneş sembolü ile Geyik heykelcikli tören sembolü ve P.T. testicikler yer almıştır.Posted by Picasa

3 Mayıs 2009 Pazar

SÜRYANİ DİLİ VE RUHLARIN SÜRYANİCE KONUŞMASI

Süryani sözlüğü Ruhlar(canlar) sözlüğüdür. Ruhlar Süryanice konuşur. Divan ehli yani büyük meclis sahipleri veliler, Peygamberler, çok kısaltılmış ve geniş anlamlı olduğu için Süryani sözleriyle hitap ederler.. Arapçada buna ulaşacak bir söz yoktur. Ancak Kur’an hariç. Arap dili Süryani sözleriyle karıştırıldığı vakit gayet güzel ve anlamlı olur. Süryanice hecelerden meydane gelir. Her hece çok anlam taşır. Allah kullarına merhametinden dolayı, hikmetleri(sır) öğrenmesinler diye, bu bilimi insanlara perdeledi,yani gizledi. Çünkü varlıklarında (yani vücutlarında ) karanlıklar vardır. Bu halde iken öğrenirlerse helak(yani mahvolurlar). Süryani kelimeleri diğer dillere saridir yani sürükleyicidir. Bütün diğer dillerde mevcut olan hece harfleri Süryani dilinde de manalara haizdir. Örneğin Arapça dilinde Ahmed ismi, bu isimle adlanmış olan şahısa yol gösterir. Harekesiz olan A’ nın ayrı bir manası vardır. Keza M’ harfi ayrı, D’ harfi ayrı manalara gelir. Yine Muhammed kelimesi Arapçada kimin adı ise o şahsı gösterir. Süryanicede ise M’ harfi başka, H’ başka, yine M’ başka, D’ başka manalara gelir. Bütün diğer kelimelerde böyledir.

Örneğin Peraklit kelimesi İbranicedir. İslam peygamberi Muhammed’e isim olarak kullanılmıştır. Süryani dilinde ise bütün harfler ayrı ayrı anlamaya yol gösterir. Fakat insanoğlu zamanla

cehaletinden dolayı bunları anlamaz olmuştur. Süryani dilinin esas olarak ortaya çıkmasıyla yani icadıyla saf bir marifet elde edilir ki, bunda cehalete yer yoktur. Çünkü Süryanicede konuşmaktan ziyade manaya dalmaktır, yoksa kelime kalabalığı gaye değildir. Bunun için Süryanice konuşmağa ancak büyük keşif sahibi veliler muktedir olabilirler. veya bu mertebedeki yani bu derecedeki ruhlar konuşabilirler.

Meleklerde ustalık yapmak için yaratıldıklarından onlarda bir harf ile veya birkaç harf işaretle konuşurlar.

Adem (as) dan sonra zamanla insanlar cehalet sebebiyle Süryani dilinde ki, harflerin anlamlarından saptılar. Kelimelere anlam verebilmek için bir harfe başka harfler ilave etmek suretiyle kelime teşkiline mecbur kaldılar. Bu şekilde kelime denilen sözler meydane geldi. Bu süreçtede Süryani dilide kayboldu.

Örneğin HAİD: Arapça’da bir evi çeviren duvar demek. Süryanicede ise HAİD in başında ki H ‘harfi bu anlamı taşır. MA’ kelimesi Arapçada su demek. MA nın sonunda ki hemze, Süryanidilinde buna yol gösterir.

Allah bilir adını Adem (as) cennetten yeryüzüne indiği vakit ailesiyle sözleşmesi ezele (yani önceliksiz anlamları olan bilgiler dizisi olduğu için Süryanice konuşurdu. Adem’in evlatları içinde de Süryani dili değişmeden aslı üzerine devam etti.

İdris (as) den sonra bu dil bozulmağa başladı. Sonraki diller doğmağa başladı. Süryani dilinden ilk bölünen dil HİND dili oldu. Hindçe, Süryani diline en yakın olan dildir. Adem ( as) cennetten yeryüzüne indiği vakit Süryanice konuşurdu. Çünkü bu dil cennet ehlinin dilidir. Allah, Adem(as) 700 dil öğretti. Keza onun evlatlarından gelen veliler de bu 700 dili bilirler Fakat Adem ilk cennetten çıktığı vakit kullandığı dil Süryani dili idi.

Önemli bir örnek “küçük çocukların diline dikkat edilirse onların dilinde Süryani sözleri çok işitilir. Adem(as) çocuklara bütün konuşmasında yiyeceklerini anlatmakta, hep Süryani diliyle konuşması sebebiyle çocuklar Adem (as) terbiyesi üzere doğarlar. Kıyamete kadar bu konuşma usulü böyle gidecek. Çocuklar büyüdükçe çevresiyle münasebetten dolayı dilinde Süryanice kelimeler kalmaz. Örneğin meme emen bebek çoğu kez Ag, Ag gibi hecelerle konuşur. Sanki ağ demekle, Ey yüce Allah’ım, ey latif olan Allah’ım demek oluyor.Bir örnek daha su kelimesine Süryanicede (BU) denir. Süryani dilinde (BU) ismi tatlı demektir. Sanırım şimdi sene 1129 yani 12.yy ın başı derin derin düşünme gününde, Süryanice konuşan Batı ehlinden yani ahalisinden hiç kimse bilmiyorum.

KABİR DİLİDE SÜRYANİCE: çünkü kabir sorusu meleklerin ve ruhların konuştuğu dil Süryanice olduğu içindir. Sorulan, suale ölünün ruhu cevap verir. Ruh ise diğer ruhlar gibi Süryanice bilir. Ab.Aziz DEBBAĞ dan işittim- Süryani dilini her veli bilemez. Ancak Gavs (Allah’ın velileri) olan bilir. ADN kelimesi Süryanicedir, dedi. Bir kimse Süryaniceyi ve onun harflerinin esrarını bilirse, bu bilgisi ile Kur’an’ın batınını (yani iç yüzünü) anlamaya çok yardım eder.

Kur’an Levh-i mahfuzda (yani Allah tarafından takdir edilen şeylerin yazılı olduğu manevi levha yani tablet) Arapça yazılıdır. Fakat bazısıda Süryanice yazılıdır.

Süryanice olan bu yazı surelerin başında olan hurufu mukatta (yani Kur’an’ın 29. suresinde ki: ELİF, LAM, MİM; -ELİF,LAM,ELİF,RA, KAF,SAD,NUN GİBİ HARFLER. “Bu harfler sırdır. Eğer insanlar bunların anlamı bilse ve bunda işaret edilen sırrı anlasa hiç kimse Rabbinin emrine asla muhalefeti göze alamaz.

NOT: Evliyalar yanılabilir,Bu makale illada doğrudur denemez.

Kay: Kitabul el İBRİZ,Ab.Aziz Ed Debbağ.

Süryaniler ve SüryanilikI,Komisyon.

Süryanilerin Kökeni,Yakub B ilge.