19 Aralık 2012 Çarşamba

ESKİ ÇAĞLARDA İNSANİ BOYUTLU BİLGİLER

Modern Etnologlar  belirsiz bir şekilde “Asyanik yada Protohitit adını verdikleri insanların Galatlardan 4000 yıl önce Anadolu yaylasına yerleştiklerini söylerler. Bunlar “Bereket” kültü(en üçlü Tanrıça-Toprak-Ana kültü)’nü sürdüren, kırsal kesim halklarıdır. Aralarına “Ay”ın simgelediği bir külte bağlı olan ve Arap çöllerinden gelen Sami göçebeler, bedeviler karışır.

NUH’un Gemisinin Yanaştığı ARARAT Dağı: Grek olmayan yerli halk FRİG’ler, Tufandan sonra  Agdos kayasının üstünde doğmuş ikinci insan ırkından en eski kavim olduklarını iddia ederlerdi.
2000’e doğru Yunanistan ve İllyria dahil bütün Avrupa’ya kütle halinde Hind-Avrupa ırklarının akınları olur. Bizim Galat yaylasına da Hititler inerler.

Batılı Bilginlere Göre Hititler Kuzeyden yani ya Galatlar gibi Trakya ve Bosforos (İstanbul boğazı) üstünden ya da Karadeniz kıyılarının Kafkasya yönünden gelirler. Hangi ırktandır bunlar? Burada Hind-Avrupa terimi, belirli bir uygarlık tipine uygulanır. Bunlar beyaz ırktandırlar: Nordik mi? Urallı mı, Altaylı mı? İlk Türkler’mi?. Ne olursa olsun soğuk stepler ırkı ve Sami değil. Dördüncü binin  Sümerleri de beyaz ırktandır. Sami değiller. “Irk kavim kavramı ilk defa İbranicede geçmekte. O çağlarda ırk bilinmiyor. Çünkü: İsrailoğulları M.Ö. 15.yy da Mısır’dan Hz.Musa(as) önderliğinde Çöle indiklerinde özellikle yaptırdıkları tapınaklara öncelikle soy ve kabilelerin sayı kayıtlarını tapınaklara yazdılar. Böylece ırk ve kavim bilimi ortaya çıkmış oldu. NOT: Fernand Lequenne’nin Galatlar eseri sağlıklı değil…
İNCİL’in sık sık bahsettiği ve Davut’tan(a.s) türeyenlere kan vermiş olan Hititler, Mısır freskleri üstünde en saf renklerle işlenmiş. Kumral, karma karışık uzun dik saçlı düz burunlu koca şeytanlar. Galatlarla Hititler iyi anlaşıyorlar. İncilin bir bölümünde Babil’den  gelen 120 bin Galattan söz edilir. Her ne olursa olsun İsrail’e karşı Galat yürüyüşü çok korkunç olmalıdır ki “Kutsal Kitap” bundan tarihin kahramanlıkları arasında söz ediyor.

Galatların ki gibi kadınları alçak gönüllü gösterişsiz. Hitit evleri büyük pencereli olup şehirleri yüksek tepeler üzerine kurmuşlardı. Hititler ışığı ve geniş alanları severlerdi. Hititler demir işçiliğinde usta halktırlar. Hatta demir harp aletleri sayesinde zalim Asurluları, Mısırlıları yendiler. Suriye’ye gelecekteki Filistin’e yayıldılar. Fakat mö.1200 e doğru aniden Marmara ve Ege kıyılarında ilk defa olarak, arabaları, kadınları ve çocuklarıyla gelmiş olan başka akıncılar görülür. Süt gibi beyaz derili, mavi gözlü, içkiye düşkün sarışın devlerdir bunlar.

Bu kavim pruvalı gemileriyle adalardan adalara Girit’e kadar giderler. Oradan da Mısır’a uzanırlar. Bunlara deniz kavimleri denir. Pek çoğu Galatların izlediği yoldan Boğazlar, Bitinhyia, Troya,İyonya vb. denizden karadan Suriye’yi işgal ederler. Zengin Fenike limanlarını kuşatırlar: Filistinliler “Vadedilmiş Toprakları, zaptetmekte olan İbraniler, zamanında kendilerine karşı koymuş olan Kenanlıların şehirlerinin cayır cayır yandığını seyrederler. Aynı tarihte başka kavimler Hitit yaylasına akınlar yaparlar.Hattuşaş’ yakıp yıkarlar. Çok geçmez Hitit İmp. Çöker.(sf.62-63)

İSKENDER’in  Mezopotamya’da toprak verdiği “ paralı Yahudi askerlerin soyundan gelenlerde  bulunur. Yahudi ve Galatların silah arkadaşlığı ettiği görülür(.sf.65)
Pessinus Tanrıçası, Hititlerin 2000 sene önce buldukları Kubebe’dir. Fakat kendi kendine doğurması nedeniyle gök ve yıldırım tanrısının da üstündedir.

Bakire ve ana, tartışmasız bütün tanrıların anası, hepsinden önce. Bu meselenin geçtiği çağda Frigyalı yerliler. “Kendi kendinden dağdan doğduğu ve orada devasa iz bıraktığını hala anlatırlar.(sf.70)
  ANTİKOS Greek olduğunu iddia eder(.sf.74) Hellespontos’u (Çanakkale) geçip Trakya’yı işgal eder. MS.191 yılında Antikos İzmir ve Lampsakos (Lapseki).

Dünya Tarihi için önemli tarih ekim 190 da, Atıkos, Magnesia’nın nehri Gediz’in arkasına ordusunu yerleştirir. 82bin Asyalı, her milletten insan, çoğunlukla Galatlar, Marsalyalılar büyük sayıda Yahudi askerleri.Roma senatosunun iradesiyle Asya’nın en özgür topluluğu olan Galatlardı.
Galatlar Romalılar tarafından simge seçilen “kırmızı manto giyiyorlar” Bu Hellen fantazisi olarak grek zevkini dünyaya açıklıyordu. Hızla doğu hellenleşiyordu şöyle ki: Bir araştırmacı olan Polybus’un dediğine göre: çok sayıda tanrı, tanrıça, kahraman, cin, peri heykelleri resmi geçiti yapılıyordu. Yanlarında mytosları, tasvirleri, rahipleri, bakireleri en küçük Suriye şehirlerin Baal ve Baalatları, Fenikeden, Kenan ilinden en korkunç ve hayasız olanları… Mezopotamya, Medya, Kapadokya, Pontos, Klikya, Frigya’nın hatta Hindistan tanrıları cinleri ve bunda grek tanrıları çılgınca, ahlak dışı şölenler yapılıyordu. Sonunda ülkelerine dönüyorlardı. Romalıların en iyi dostları da Galatlar oldu. Maalesef doğu kolayca Hellenleşiyordu. Episfanes. III. Antikos Kudüs’e 20 yıl önce zaferle girdi. Genç Yahudilerde bu hayasız Grek yaşamına kendilerini kaptırıyorlardı.

Kutsal kitapların anlattığına göre, gidip Episfanesi gördüler. Cimnasyumlar yaptırdılar. (Kudüse bile) kendilerini çıplak göstermekten utanmadılar ve günah işlediler. Pek çok sünnetli Yahudi sefahat yuvaları olan Tyros ve Antakya’daki atletizm yarışmalarına Yahudiler katılıyorlardı. Tanrının Musa’ya vermiş olduğu “yasa” ya karşı işlemiş günah ölümle cezalandırılırdı. Yahudilerin tanrısı “Elohum” yani tek tanrıları var. Arapça “Allah” tı.

İlk İbraniler Kenan iline girdikleri zaman, Kenan ili iğrenç idollerle(put) doluydu. Putperestler Tanrıyı temsil eden taşın, fildişinin, altının onu içlerinde tuttuğuna inanmışlardı. Altın dana bile tanrıydı.
Sarkık memeli kadın ( Artemis) toprak, kadın ve erkek cinsiyet organları hepsi tanrı olmuştu.  İnsan bunların karşısında başını eğiyordu. Kutsallaştırma sonucu zevk insanları aklın almayacağı sapıklık yapıyorlardı. Bu ahlaksız Grek hayranları Yahudilerle dirsek dirseğe yaşıyorlardı. Koca bir genelev olan Surıye-Filistin’de Yahudilerin tek tanrı anlayışını yaşatabilmeleri bir mucizedir.

Makkabios kitaplarının yazdığı gibi bazı Yahudiler idolleri selamladılarsa da çoğu bunu reddettiler ve ölümü yeğlediler. Putperestlere karşı nezaket için bile olsa  jest yapmadılar. 4.Antıkos  ve paralı askerleri (Galatlar, Suriyeliler ve başkaları) Kudüs tapınağına saldırırdı. Kral kutsalların kutsalına girdi. Ünlü hazineyi eline geçirdi. Şamdan ve madeni mihrapları aldı. Tapınaktan aldığı parayla Antikos göz kamaştıran ve utanç verici şenlikler yaptırdı.

Yahudilerin yeni doğan çocuklarının sünnet edilmesini yasakladı, hem de ölüm cezasıyla. Sonunda Süleyman mabedine Danyal’ın şimşek taşıyan kapitalın zevs’ini yerleştirdi. Yahudilerce en mekruh sayılan domuzu mabedin içinde kurban ettirdi. Bilinçli İsrail halkı bu hayasız halka karşı direndi. Ve 25 yıl süren çatışmaları Yahudiler kazandı. Arkasından Hazar Denizi bozkırlarından gelen savaşçı Partlar ve İskitler, Selevkusları vurdular. Korku karşısında birleştiler. Böylece Epifanesin yerine geçen biri Yahudilere bağımsızlık tanır. İsrail özgür devlet olur. Yahudiler Tanrıya yalvarmak için yüksek yerleri seçerdi. Bir kaynak çevresinde birkaç meşe ağacı oldu mu, orası bir İbrani tapınma yeriydi.
Kuzeyden gelen Avrazya ailesinden kavimler; Filistler, Hititler ve daha niceleri. İsrailoğullarıyla kanları karıştı. Süleyman’ın Hititlerin oğlu olduğu (sf.106) Bu çağda Yahudilere her yerde rastlıyoruz. Örneğin Yunanistan’da, Antakya’da, Tarsus da yerli halkın büyük bölümünü oluştururlar. En son sürgünler bile (Mısır, Pers ülkesi, daha yakında Manisa yenilgisinden sonra İtalya’ya sürülmeleri) en son olarak büyük Antikos’un yanında paralı asker olduklarını gördük.

Sf.131 Ankara (Ancyra)  Vasiyetnamesi Metini:
Ankara’nın eski mahallesinde, Tegtosag Galatlarının Ağustus ve Roma’nın şehirlerine kurdukları tapınağın bir bölümü hala ayaktadır. Bu duvarların birinin üstüne latin harfleriyle Ankara vasiyetnamesi yazılmış. Ankara’da yıl 70 den 19’ a kadar. Burada öğreti denince ortada dolaşan çok sayıda Frig, Yahudi, Kelt kehanetleri ima ediliyor. Neticede Romalı Avgustus zamanında yerinde hiç durmayan Galya’lılar, Galatlar, Yahudiler Romalı Avgustus’un yasalarına uyarlar. Ve Avgustus’un barışı sırasında Galatia Küçük Asyanın en müreffeh ülkesi olur.

Galatların ET kurutma bilgileri Roma’da bile öğülmektedir. Galat EKMEĞİ beyaz undan yapılıp meşhurdur.

Galat kadınlarının söz götürmez faziletlerinden eski çağ yazarları bahseder.
Genç ve güzel Gamma, Galat Tetrarh’ı, Sınat ile evliydi. Greklerin eski Artemisi ve onun latinlerdeki karşılığı olan Diana’dan çok Kybele’ye benziyordu. Avgustus’tan sonra Tiberius hayatının sonuna doğru kendini gizli ilimlere verir ve deli olur. (yıl 37 den 41 e kadar)
Not: Grekçede Diaspora, İbranicede Galut. (Gal kökü sami dilinde yaratıcı dönen)