Irk kelimesi Arap toplumunda “Race” kelimesinin kökü, kimi zaman soy,
sülale. Kimi zaman millet anlamında kullanılıyor. Bazen de tüm insanlık ırkı
denerek bir türü tanımlayan.
İnsan gruplarını fiziksel özelliklerine göre tanımlama anlamını ilk
kullanan Emmanuel Kant. Fiziksel karakterlerle mental ve psikolojik karakterlerin
etkileşimde olduğu düşüncesi var.
Modernist bilim yapan araştırmacılar şunu söylüyor: Irk denen tabii
bir kategori yoktur. İnsan çeşitliliğine bir bakış adlı kitabın yazarı; Conrad Phillip
Kottak: Biyolojik bir ırk kategorisi yoktur. Irk kelimesi bile yanlıştır. Bunun
sözlüklerden çıkarılması gerekir diyor.
Peki ama neden?
Çünkü tabiatta ayrım yok. Dalgalar halinde devamlılık var. Deri rengimize
bakalım en koyudan en açığa doğru bir farklılık var. Sizin boyunuzla benim
boyum farklı Sizin ten renginizle kardeşiniz ki bile farklı. Bu biyolojik
çeşitliliği keskin bir şekilde ayıramayız.
Irkı sınıflandırma şu demek. Bu çeşitliliği siyasal çıkarlarımıza göre
bölüyoruz. Onun için kimisi üçe ayırıyor. Kimisi doksan dokuza. Ama deri
rengini değil de kafatası şeklini ele alacak olursak bununla öbürü uyuşmuyor.
Yani bu sınıflandırmalar birbirini desteklemiyor. Örneğin kuzey Avrupalılar
dolikosefal (yani uzun kafalı) Ama siyahi insanlarda dolikosefaldir yani (uzun
kafalı). Eğer kafa yapısına dayalı sınıflama yaparsak o zaman siyahlarla,
beyazları aynı ırk içerisinde almamız lazım. O zaman kan grubuna bakalım
diyorlar. Hatta insanın fiziksel ve biyolojik özellikleri daha ilerisi de psikolojik
özelliklerine bakalım diyenler devreye giriyor. Bu çıkmaz yol olan ayrımcılık
devam ediyor.
Dahası da var bir başka araştırmacıda; beyinlerin kıvrımlarından bile yola
çıkarak bir takım tezler öne sürüyor. İnanılır gibi değil. Beyazların
beyinlerinde fazla kıvrım varmış. Bu beyinde ki kıvrımlar daha analitik
düşünmeyi sağladığı için beyazların üstünlüğünün bir göstergesiymiş.
Bazıları da bu ayrımı melez gruplara göre yapıyorlar. Kısacası melez ırk
diye ayrı bir kategori kuruyorlar. Beyaz adam açık tenli, sarışın adam, zenci
adamdan ayrı. Sonra Akdeniz bölgesine bakıyorlar. Orada insanlar, ne açık
tenli, ne koyu tenli ama kahverengi tenli. O zaman diyorlar ki, Ha! demek ki bu
da Akdeniz ırkı.
Arkasından Akdenizlilerle ( yani kahverenglileri), beyazları
karşılaştırıyorlar. Bir bakıyorlar arada boy olarak İskandinavlar gibi olmayan
Almanlar gibi olmayan ama ten rengi kahverengi ile beyaz arasında, açık
kahverengi tonda insan grupları var.
Allah aşkına nerede yaşıyor bunlar? Orta Avrupa’da, Alp bölgesinde. Ha!
bunlar da Alpin ırkı olsun. Örneğin İskandinavların içinde zenci kadar olmasa
da koyu renkli insanlar var. Bunlar o zaman beyaz değil mi. İskandinavlar
dolikosefal ama o toplumda uzun kafaya sahip olmayanda var. Onları da ayıralım.
Göze bakalım, göz renkleri genelde açık mavimsi, yeşilimsi fakat bazıları da
kahverengi gözlü. Ama sarışın bunu da ayırdılar.
Hepimiz biriciyiz: Her ırkı tanımlamada kullanılan kriterleri arayacak
olsak bir toplulukta kimse kalmıyor geriye. Örneğin kan grubu uymayanları
ayırın, kafa yapısı uymayanları ayırın. Gözleri, burunları uymayanları ayırın.
O halde ortaya bir tek birey kalıyor.
Genom projesinin ortaya çıkardığı gerçek, insanlar arasında çok çok küçük
bir farklılık var. O da binde üç seviyelerinde insan genomi yüzde 99 bilmem 90
küsur oranında birbirine benziyor. Yani ırk olarak en uzak iki insanı alın,
neredeyse birbirinin tıpkı aynısıdır. Genetik bilimde aynı sonuca mı varıyor?
Türklerin hiçbir ırkı özelliği yok diyen bir yazar var. O da “Jean Paul Roux.
“Türklerin Tarihi” adlı eserinde söylüyormuş. Ama Irksal özellikleri yok derken
neyi kastediyor? Arka planında sanki ırk varda Türklerin ayırt edici özelliği
yok gibi algılıyorum. Bu fikir de sakat. Çünkü ırk olmadığına göre herhangi bir
toplumu ırk açıdan incelemek ve onları belli bir kategori altında toplamak
mümkün değil.
Dünyanın bütün antropologları, Dünyada o kadar kongreye katıldım. Irk
vardır diyenler giderek azalıyor. %85-90 üzerinde antropolog artık ırkın
olmadığını düşünüyor ve bir mantalite değişikliği lazım diyorlar.
Tabii buna herkes razı değil. Bunun için özel bir okuma yapmak lazım. Yine de
%10-15 oranında antropolog hala ırk var diyor.
Evet Sovyet bloğunda ve Çin’de olan antropologla Amerika’da ,Avrupa’da,
çoğu ülkede hemen hemen yüzde yüze yakını artık bunu kullanmıyor.
Antropolojinin dışında da insanı anlama ve tanımada ırk fikrinin yararlı
olmadığı sonucuna varılmış durumda. Milletle ırk karıştırılıyor. Galiba
insanlar milletle ırkı karıştırıyorlar. Türk ırkı yok denildiği zaman Türk
milleti yoktur gibi anlıyorlar.
Belli hastalıklar belli ırklarda görülür mü diyorlar?
Afrika siyahlarında kalp krizi görülme oranı daha düşük. Demek ki
damarlarındaki kolesterol oranı daha düşük. Bunlar ırkı karakter şeklinde
sunuldu. Aslında Afrikalı insanın batılı bir beyaz gibi beslenmemesinden. Ama
şimdi siyahilerde bu şekilde beslenmeye, yani o yaşama biçimini benimsemeye
başlayınca bunlarda da aynı hastalıklar görülmeye başladı.
Sonuç olarak ırk kavramını doğuran şey pozitivizmdir.
Pozitivizm mantığı; farklı bir şekilde damgalandırıyor.
Pozitivizm geliştiği dönemde aynı zamanda kapitalizmde gelişiyor, beyaz
adam Avrupa dışına çıkıp, yeni ticaret yolları keşfediyor. Arkasından
Amerika’nın keşfi, orada çiftliklerin kurulması, tütündü, şekerdi, kakaoydu.
Bunlar önemli bir işgücü yaratıyor. Burada çalışacak insanlar lazım. Burada işlerine
yarayan en önemli şey ırk. Biz farklı ırktanız. Bunlar farklı ırktan ve bunlar
düşük özelliklere sahip. O zaman ırkların eşit olmadığı düşüncesini kendi
toplumunda haklılaştırıp köleliği rasyonelleştiriyor. Arkasından tabii ki
Kızılderilileri de katlediyorlar. Tabii bunların hepsinin altında ırk kavramı
ve sosyal, kültürel ve ekonomik sebepler var.
Ama bu sebepler kalkmış değil dünyada. Evet bu sebepler devam ettiği için
ırk kavramı kullanılmaya devam edecek.
Buğdaycı Adem’in torunları, İnsan Genomi %99.bilmem 90 küsur oranında
birbirine benziyor. O halde kavga hukuk dışına çıkmamalı. İnsanın gen
haritasına bakıyorsun en az beş altı coğrafi bölge adları önünüze çıkıyor. Her
şey bir yana: İllada hukuk.
Dip not: Genom: Bir organizmanın DNA sının tamamı olup o organizmanın
yaşamı.
Kay: Dr.İzzet Duyar,Antropolog, Aralık 2013.röportaj.