Sfenks, Pegasos, Siren, Kentaur, Grifon
ve Drakon gibi Fantasia Yaratıklar, Cinlerin Eseri mi?
Cinler görünmeyen ve insanlardan
çok uzun ömürlü olan ateşten yaratılmış, duyu organlarıyla algılanamayan
“özelliklede çeşitli şekillere girebilen ruhani varlıklardır. Birde kaybı
bilmezler. Ancak uzun süre yaşadıkları için insanların bilemedikleri bazı
bilgileri bilirler. Ama bu insanlardan üstün oldu anlamı taşımaz. Malum
insandan önce yaratılmış bir topluluktur. Cinler yalancı ve oyuncudurlar.
Biyolojik yapılarının, insanlara göre zayıf ve sıvı ihtiyaçlarının daha çok
olduğu; bu durumun “madde- enerji dönüşümünü” kolaylaştırdığı anlaşılmakta. Cinler
ışık hızına yakın bir hızla hareket ederler.
İslami kaynaklarda cin
tasviri şöle: Kavimlerine göre boyları değişse de, genelde “kısa boylu, oldukça
zayıf, adeta iskelet gibi, tüysüz, sürüngen derili, vücuda oranla büyük kafalı
ve iri gözlü insan benzeri bir varlık.
“Cinler ya kendi formunda
ya insan-hayvan gibi alt forumda(şekil), yada bir enerji ışın formunda bulunabilirler.
“Ve maddeyi, enerjiye; enerjiyi, maddeye dönüştürebilirler.
Madde-enerji dönüştürmelerinin
bir ıspatı daha; kendilerinin maddi bir biyolojik yapıları olmasına rağmen
görünmez.”enerji boyutuna ve geriye dönüşmeleridir.
Madde-enerji dönüşümüne
harika bir örnek: Hz.Süleyman
(m.ö.10.yüzyılda yaşadığı ) dediki: Ey ileri gelenler, sizden hanginiz,
O (Belkıs) nu bana teslim olmuş olarak gelmeden önce Belkıs’ın tahtını
getirecektir. Cinlerden bir ifrit dediki: Sen makamından kalkmadan önce, ben
onu sana getiririm.
En azgın cinler, islam
Peygamberi’nin tebliğinden önce Tevrat’a muhatap oldukları ve Kur’an’dan önce
Tevrat’ı dinledikleri anlaşılmaktadır.
Süleyman’a (o cinler)
dilediği mihraplar, heykeller, oyma tekneler ve sabit kazanlar yapıyorlardı. Bu
duruma “kölelerinde teşekkür edenler azdır.”
Yeryüzünde bir çok din ve mitolojide “Şeytan” olarak adı geçer. Yunancada
“Diabolos” (karanlıkların efendisidir). İnsanları kötülüğe teşvik eden varlık
olarakta geçer. Kabala felsefesinde “Samuel” adıyla geçer. Ancak Yahudi inanışında
Samuel melektir.
Eski Ahit’te şeytan
korkulan mahluk değil, özellikle
Musevilikte hayrın ve şerrin Allah’tan geldiği inancı vardır.
Eski Mısır’da fırtına,
karanlık ve kaos tanrısı set. İbranicede “satan” komplo kuran adıyla anılır.
İbraniceden: Yunancaya, arkasından Latin ve Batı dillerine girmiştir.
Eski çağlarda Süryaniler,
Eski Yunan ve Romalılar cinleri ilah dercesine çıkarmış vede: Dev, peri, şeytan
isimleriyle anılan varlıklara tapınarak, bunlarla sihir yapmışlar.
Hrıstıyan inancında
şeytan vardır. Ama İncil’de değil, hrıstıyan edebiyatında şeytan geçer. Orta çağda
şeytan “keçi gibi sakallı ve boynuzlu, elinde çatal ve kuyruklu olarak tasvir
edilmiştir. Hrıstıyanlıktan önceki pagan inanışında simgelenen bazı tanrı
figürleridir. Örneğin Pan (yarı keçi, yarı insan suretinde ve keçi ayaklı olup)
kır ve çobanların tanrısıdır. Ayrıca dünya nimetlerine düşkünlüğün, cinselliğin
ve hedonizmin sembolüdür.
Tanrılar çoğunlukla insan
kılığında değil de hayvan düşünüldüğü ilk zamanlarda Pan’da keçi kafalıydı;
sonradan bu keçi kafasından sadece boynuzlar ve sakal alınarak yüzü insan yüzü
oldu.
Sfenks: kafası koç, kuş veya insan, gövdesi uzanan aslan
formunda heykel. İlk defa antik Mısır’da rastlanan sfenkslere, Antik Yunan’da
önem kazanmış. Hatta Ortaçağda Selçuk’lu duvar çinilerinde (seramik) sfenks ve kentaur
resimleri görülmektedir.
Fenike kökenli Geç Hitit
sütun altlıklarının Assur sanatındaki çeşitliliği (mö.8.yüzyılın ilk
çeyreğinde) Assur ve Aram sanatında aslan gövdeli, insan başlı ve yılan
kuyruklu yaratıklar.(mö.9.yüzyıl). Hellen sanatında doğu motiflere örnek
Pegasos (kanatlı at rölyefi) önkorinth vazo (mö.7.yüzyıl).
Sfenkslerin gücü her
yaratığın şekline girebilen, hazine bekçileridir.
Siren: insan başlı,kuş
gövdeli yaratık.
Kentaur: Yunan
mitolojisinde vücutlarının yarısı insan yarısı at olan iri cüsseli yaratıklar
(belden üstü insan,belden altı at)
Grıfon: kanatlı masal
yaratık.
Drakon: ejderha, bu efsanevi
akıl almaz resim ve rölyefler, insanlığın hayatına girmiş, kentin sur
duvarlarına ve tapınak duvarlarına kabartma olarak resmedilmiş.
Aslında ilk defa antik
Mısır’da rastlanan sfenks, antik Yunanda önem kazanmış.
Sonuç: Cinler çeşitli şekillere girebilen yaratıklar
olup çok azı müslüman, çoğunluğu ise kafir olduğu için fantastik (illizyon
yaratan şeylerin görünümü) görünümler sergileyemezlermi.? Çünkü:
maddeyi-enerjiye; enerjiyi maddeye dönüştürebilen cinler niçin garip tuhaf
şekillerde görünmesinki! MÖ.10.yüzyılda, Hz. Süleyman cinleri çalıştırdığına göre;
cinleri çalışırken insanlardan
görüldükleri kanaatindeyim. Ayrıca Hz.Muhammed’i gören her cinde
arkadaş(sahabi) kabul edilmiş.Cinerde insanlara tabidir.
İnsanoğlunun hayal gücü, insan
hayal ettiği için sanat var sözü, doğrudur. Ama yine temelinde cinlerin insanın
beynine hakim olup bu akıl ötesi resimler yaptırması söz konusu olabilir. İslam
düşünürü Fahreddin Razi; karekter, irade ve ruh bakımından zayıf insanları
tesir altına alır ve kullanırlar.diyor,buda doğru.
İkinci bir fikrim; cinler
bu illizyonist yaratıkların yapımında öncüdür, diyorum. Yani insanı yönlendirip
bu tip fantastik heykel ve kabartma
(rölyef) yaptırabilir. Örneğin Hz.Süleyman’ın, devletlerarası haberleşme alanında cinleri istihdam etmesi, hem daha süratlı, hemde
daha emin bir yol alabilmeleri içindir. Gizli habeleşmelerde telsiz, telgraf,
veya telefonların şifre ve kodlarının çalışma ihtimaline karşılık, cinlerin
kullanılmasında böyle bir risk söz konusu olmayacaktır. Çünkü Hz.Süleyman’ın
emrinde idiler. Cenabı Hak, Süleyman’a
her iki aleme hükmetme yetkisi verilmişti. Özellikle “Güzel Sanatlar Tarihi”
açısından cinle ilgili ayetlerin incelenmesi gerekir. Romantizm akımı, belkide
insanlığa ilk defa cin taifesinin armağanıdır.
--------------------------------------------------------------------------------------------
Dip not: Cinlerin eline
düşen zavallı insanlara, tıp çeşitli isimler verir; paranoyak, şizofreni der.
Fakat çoğunlukla bu tür hastalıklara tıp şifa bulamaz.
Her türlü cinnet
hadisesinin altında kesinlikle şerir cinler vardır.